VE
vaki oldu ki, İsa, bütün bu sözleri bitirince, şakirtlerine dedi:
2.
İki gün sonra Fısıh bayramı olduğunu bilirsiniz, ve İnsanoğlu haça gerilmek
üzre ele verilecektir.
3.
O zaman başkâhinler, ve kavmın ihtiyarları, Kayafa denilen başkâhinin avlusunda
toplandılar.
4.
Ve İsayı hile ile tutup öldürmeği aralarında öğütleştiler.
5.
Fakat: Bayramda olmasın da kavm arasında bir karışıklık çıkmasın, diyorlardı.
6.
Ve İsa Beytanyada cüzamlı Simunun evinde iken,
7.
bir kadın beyaz mermer bir kapta çok kıymetli yağla ona geldi, ve o, sofrada
otururken onun başına döktü.
8.
Fakat şakirtler bunu görünce, gücenip dediler: Bu israf niçin?
9.
Zira bu çok pahalı satılıp fakirlere verilebilirdi.
10.
Fakat İsa, bunu bilerek dedi: Niçin kadını incitiyorsunuz? Zira o bana iyi bir
iş yaptı.
11.
Çünkü fakirler daima sizin yanınızdadır, fakat ben daima sizin yanınızda
değilim.
12.
Zira kadın, bu değerli yağı bedenim üzerine dökerek gömülmeğe beni hazırlamak
için bunu yaptı.
13.
Doğrusu size derim: Bu incil bütün dünyanın her neresinde vâzedilirse, bu
kadının yaptığı da onun anılması için söylenecektir.
14.
O zaman Onikilerden Yahuda İskariyot denilen biri, başkâhinlerin yanına gidip
dedi:
15.
Bana ne verirsiniz, onu elinize vereyim? Onlar da Yahudaya otuz gümüş
tarttılar.
16.
İsayı onların eline vermek için o vakitten fırsat aramakta idi.
17.
Ve Hamursuzun birinci gününde şakirtler İsaya gelip dediler: Fıshı yiyesin diye
nerede istersin ki hazırlıyalım?
18.
O da dedi: Şehre girip filana gidin, ve ona diyin: Muallim: Zamanım yakındır,
şakirtlerimle beraber Fıshı senin evinde yapacağım, diyor.
19.
Ve şakirtler İsanın kendilerine emrettiği gibi yaptılar; ve Fıshı hazırladılar.
20.
Akşam olunca, İsa on iki şakirdile yemeğe oturdu.
21.
Onlar yemek yerken İsa dedi: Doğrusu size derim: Sizden biri beni ele
verecektir.
22.
Onlar da çok kederlenip her biri ona: Ya Rab, ben miyim? demeğe başladı.
23.
O cevap verip dedi: Beni ele verecek olan benim ile elini sahana batırandır.
24.
Gerçi İnsanoğlu kendisi için yazılmış olduğu üzre gidiyor; fakat vay başına, o
adamın ki, İnsanoğlu onun vasıtası ile ele veriliyor! O adam doğmamış olsaydı,
kendisine iyi olurdu.
25.
Onu ele veren Yahuda cevap verip dedi: Ey Rabbi, ben miyim? İsa da ona:
Söylediğin gibidir, dedi.
26.
Onlar yemek yerlerken, İsa ekmek aldı, şükran duası edip parçaladı, ve
şakirtlere verdi ve dedi: Alın, yiyin, bu benim bedenimdir.
27.
Ve bir kâse alıp şükretti, ve onlara vererek dedi: Bundan hepiniz için.
28.
Çünkü bu benim kanım, günahların bağışlanması için bir çokları uğrunda dökülen
ahdin kanıdır.
29.
Fakat ben size derim: Babamın melekûtunda sizinle taze olarak onu içeceğim o
güne kadar, ben asmanın bu mahsulünden artık içmiyeceğim.
30.
Ve onlar bir ilâhi okuyup Zeytinlik dağına çıktılar.
31.
O zaman İsa onlara dedi: Bu gece hepiniz bende sürçeceksiniz; çünkü
yazılmıştır: “Çobanı vuracağım, ve sürünün koyunları dağılacak.”*
32.
Fakat ben kıyam ettikten sonra, sizden önce Galileye gideceğim.
33.
Fakat Petrus cevap verip ona dedi: Hepsi sende sürçseler de, ben hiç sürçmem.
34.
İsa ona dedi: Doğrusu sana derim: Bu gece horoz ötmeden önce, sen beni üç kere
inkâr edeceksin.
35.
Petrus ona dedi: Bana seninle beraber ölmek lâzım gelse de, seni hiç inkâr
etmem. Hep şakirtler de öyle dediler.
*
Zekarya 13:7.
36.
O zaman İsa onlarla beraber Getsemani denilen bir yere gelerek, şakirtlerine
dedi: Ben şuraya gidip dua edinciye kadar siz burada oturun.
37.
Ve Petrus ile Zebedinin iki oğlunu beraber aldı, ve kederlenmeğe ve çok
sıkılmağa başladı.
38.
O vakit onlara dedi: Canım ölüm derecesinde çok kederlidir; burada kalıp
benimle uyanık durun.
39.
Biraz ileri gitti; yere kapanıp: Ey Baba, eğer mümkünse, bu kâse benden geçsin;
fakat benim istediğim gibi değil, senin istediğin gibi olsun, diye dua etti.
40.
Ve İsa şakirtlerine gelip onları uykuda buldu, ve Petrusa dedi: Siz benimle bir
saat böyle uyanık duramadınız mı?
41.
Uyanık durup dua edin ki, iğvaya düşmiyesiniz. Gerçi ruh isteklidir, fakat
beden zayıftır.
42.
İsa ikinci kere gidip: Ey Baba, eğer ben onu içmeden geçmesi mümkün değilse,
senin iraden olsun, diye dua etti.
43.
Ve gelip onları yine uykuda buldu; çünkü gözleri ağırlaşmıştı.
44.
Onları bırakıp tekrar uzaklaştı, yine ayni sözü söyliyerek üçüncü kere dua
etti.
45.
O zaman İsa şakirtlere gelip onlara dedi: Artık uyuyup rahat edin; işte, saat
yaklaştı, ve İnsanoğlu günahkârların eline veriliyor.
46.
Kalkın, gidelim, işte, beni ele veren yaklaştı.
47.
İsa henüz söylemekte iken işte, Onikilerden biri olan Yahuda geldi; yanında
başkâhinler ve kavmın ihtiyarları tarafından kılıçlar ve sopalarla büyük bir
kalabalık vardı.
48.
Ve onu ele veren: Kimi öpersem, odur; onu tutun, diye onlara bir işaret
vermişti.
49.
Hemen İsaya yaklaşarak: Selâm, Rabbi, diyerek onu öptü.
50.
İsa da ona: Arkadaş, bunun için mi geldin? dedi. O zaman onlar yanaşıp İsaya el
atarak tuttular.
51.
İşte, İsa ile beraber olanlardan biri el atıp kılıcını çekti, ve başkâhinin
hizmetçisine vurup kulağını düşürdü.
52.
O zaman İsa ona dedi: Kılıcını yine yerine koy, çünkü kılıç tutanların hepsi
kılıçla helâk olacaklardır.
53.
Yahut ben Babama rica edemez miyim sanırsın? o da bana on iki lejiyondan* fazla
melekleri şu anda eriştirir.
54.
Böyle olması gerektir, diyen yazılar o vakit nasıl yerine gelirdi?
*
Bir Roma askeri fırkası, takriben 6000
nefer.
55.
O saatte İsa kalabalığa dedi: Kılıçlarla ve sopalarla, bir hayduda karşı imiş
gibi, beni tutmağa mı çıktınız? Ben her gün mabette öğreterek otururdum, beni
tutmadınız.
56.
Fakat bunun hepsi peygamberlerin yazıları yerine gelsin diye vaki oldu. O zaman
şakirtlerin hepsi onu bırakıp kaçtılar.
57.
İsayı tutmuş olanlar, yazıcıların ve ihtiyarların toplanmış oldukları başkâhin
Kayafanın yanına onu götürdüler.
58.
Petrus, başkâhinin avlusuna kadar uzaktan onun ardınca gitti, ve içeri girip
sonu görmek için hizmetçilerle beraber oturdu.
59.
İmdi başkâhinler ve bütün Millet meclisi, İsayı öldürmek için ona karşı yalan
şehadet aradılar;
60.
ve her ne kadar bir çok yalancı şahitler geldilerse de, bulmadılar. Fakat
sonunda iki şahit gelip dediler:
61.
Bu adam: Ben Allahın mabedini yıkabilir ve onu üç günde yapabilirim, dedi.
62.
Ve başkâhin ayağa kalkıp İsaya dedi: Sen hiç cevap vermiyor musun? Bunların
sana karşı şehadet ettikleri nedir?
63.
Fakat İsa sustu. Ve başkâhin ona dedi: Hay olan Allah hakkı için, sana and
ettiririm, eğer Allahın Oğlu, Mesih, isen, bize söyle.
64.
İsa da ona dedi: Söylediğin gibidir; fakat sana derim: Şimdiden sonra
İnsanoğlunun Kudretin sağında oturduğunu, ve gökün bulutları üzerinde geldiğini
göreceksiniz.
65.
O zaman başkâhin esvabını yırtıp dedi: Küfretti; artık şahitlere ne ihtiyacımız
var? İşte, şimdi küfrü işittiniz.
66.
Size nasıl görünüyor? Onlar cevap verip: Ölümü hak etti, dediler.
67.
O zaman yüzüne tükürüp ona yumruk vurdular; bazıları da ona:
68.
Ey Mesih, sana vuran kimdir? bize peygamberlik et, diyerek tokatladılar.
69.
Petrus dışarda avluda oturuyordu. Bir hizmetçi kız yanına gelip dedi: Sen de
Galileli İsa ile beraberdin.
70.
Fakat o, hepsinin önünde: Senin ne dediğini bilmiyorum, diye inkâr etti.
71.
Kapıya çıkınca başka bir hizmetçi kız onu görüp orada bulunanlara dedi: Bu adam
da Nâsıralı İsa ile beraberdi.
72.
O ise, and ile: Ben o adamı tanımam, diye yine inkâr etti.
73.
Biraz sonra orada duranlar gelip Petrusa dediler: Gerçek, sen de onlardansın;
çünkü söyleyişin seni bildiriyor.
74.
O zaman: O adamı tanımam, diye lânet ederek and etmeğe başladı. Ve hemen horoz
öttü.
75.
Petrus İsanın: Horoz ötmeden önce, beni üç kere inkâr edeceksin, demiş olduğunu
hatırladı. Ve dışarı çıkıp acı acı ağladı.