VE
dağdan inince, büyük kalabalıklar onun ardınca gittiler.
2.
Ve işte, bir cüzamlı gelip: Ya Rab, eğer istersen beni temizliyebilirsin,
diyerek ona secde kıldı.
3.
İsa da elini uzattı, ve: İsterim, temiz ol, diyerek ona dokundu; ve onun cüzamı
hemen temizlendi.
4.
Ve İsa ona dedi: Sakın kimseye söyleme, ancak git, kendini kâhine göster, ve
onlara şehadet için, Musanın emrettiği takdimeyi* arzet.
*
Levililer 13:49; 14:2-9.
5.
Ve İsa Kefernahuma girdiği zaman, bir yüzbaşı ona yalvararak:
6.
Ya Rab, hizmetçim inme hastalığından çok ıstırap çekip evde yatıyor, diyerek
geldi.
7.
Ve İsa ona dedi: Onu iyi etmeğe gelirim.
8.
Ve yüzbaşı cevap verip dedi: Ya Rab, benim değerim yok ki, damım altına
giresin; fakat ancak bir söz söyle, hizmetçim iyi olur.
9.
Çünkü ben de emir altında bir adamım, ve benim altımda askerler var; ve ben
şuna: Git, derim, gider; ve bir başkasına: Gel, derim, gelir; ve hizmetçime:
Bunu yap, derim, yapar.
10.
Ve İsa bunu işitince şaştı, ve ardından gelenlere dedi: Doğrusu size derim: Ben
İsrailde bu kadar büyük imanı kimsede bulmadım.
11.
Ve size derim ki, şarktan ve garptan bir çokları gelecekler, ve göklerin
melekûtunda İbrahim, İshak ve Yakub ile oturacaklar;
12.
ve melekûtun oğulları dış karanlığa atılacaklar; orada ağlayış ve diş gıcırtısı
olacak.
13.
Ve İsa yüzbaşıya dedi: Git, sana iman ettiğin gibi olsun. Ve hizmetçi o saatte
iyi oldu.
14.
Ve İsa Petrusun evine geldiği zaman, onun kaynanasını ısıtmalı olarak yatmış
gördü.
15.
İsa onun eline dokundu, ve ısıtma kadını bıraktı; o da kalkıp İsaya hizmet
etti.
16.
Ve akşamlayın, cine tutulmuş bir çok adamları kendisine getirdiler. Ve o, bir
sözle ruhları çıkardı, ve hastaların hepsini iyi etti;
17.
ta ki, İşaya peygamber vasıtası ile söylenen: «Bizim zayıflıklarımızı kendisi
aldı, ve hastalıklarımızı yüklendi,»* sözü yerine gelsin.
*
İşaya 53:4.
18.
İmdi İsa, etrafında büyük kalabalıklar görünce, karşı yakaya geçilmesini
emretti.
19.
Ve bir yazıcı gelip ona: Muallim, her nereye gidersen, senin ardınca gelirim,
dedi.
20.
Ve İsa ona dedi: Tilkilerin inleri, ve gök kuşlarının yuvaları vardır; fakat
İnsanoğlunun başını yaslıyacak yeri yoktur.
21.
Şakirtlerden bir başkası İsaya dedi: Ya Rab, bana izin ver, önce gideyim ve
babamı gömeyim.
22.
Fakat İsa ona dedi: Benim ardımca gel; ölüleri bırak, kendi ölülerini
gömsünler.
23.
Ve İsa bir kayığa binince, şakirtleri onun ardınca bindiler.
24.
Ve işte, denizde büyük bir fırtına oldu, o kadar ki, kayık dalgalarla örtüldü;
İsa da uyuyordu.
25.
Şakirtler İsaya geldiler: Kurtar, ya Rab, helâk oluyoruz! diyerek onu
uyandırdılar.
26. Ve İsa onlara dedi: Ey az imanlılar, niçin
korkuyorsunuz? O zaman kalkıp yelleri ve denizi azarladı; büyük bir limanlık
oldu.
27.
Ve adamlar: Bu nasıl zattır ki, yeller de, deniz de kendisine itaat ediyor?
diyerek şaştılar.
28.
Ve İsa karşı yakada Gadarinilerin memleketine geldiği zaman, kabirlerden çıkan
cine tutulmuş iki kişi onu karşıladı. Çok azgın oldukları için, hiç kimse o
yoldan geçemezdi.
29.
Ve işte, onlar: Ey Allahın Oğlu, bizden sana ne? buraya bize vaktinden önce
işkence etmeğe mi geldin? diye bağırdılar.
30.
Onlardan uzakta otlıyan büyük bir domuz sürüsü vardı.
31.
Cinler İsaya: Bizi çıkarırsan, domuz sürüsüne gönder, diye yalvardılar.
32.
İsa da onlara: Gidin, dedi. Onlar çıkıp domuzlara gittiler; ve işte, bütün sürü
uçurumdan aşağı denize atılıp sularda boğuldu.
33.
Çobanlar kaçıp şehre gittiler; ve her şeyi, ve cine tutulmuş olanların işini
haber verdiler.
34.
Ve işte, İsayı karşılamak için bütün şehir dışarı çıktı; ve onu görünce
sınırlarından çekilmesini yalvardılar.