VE
İsa kalabalıkları görüp, dağa çıktı; ve oturunca, şakirtleri yanına geldiler;
2.
ve ağzını açıp onlara öğreterek dedi:
3.
Ne mutlu ruhta fakir olanlara; çünkü göklerin melekûtu onlarındır.
4.
Ne mutlu yaslı olanlara; çünkü onlar teselli edilecekler.
5.
Ne mutlu halim olanlara; çünkü onlar yeri miras alacaklar.
6.
Ne mutlu salâha acıkıp susıyanlara; çünkü onlar doyurulacaklar.
7.
Ne mutlu merhametli olanlara; çünkü onlara merhamet edilecek.
8.
Ne mutlu yüreği temiz olanlara; çünkü onlar Allahı görecekler.
9.
Ne mutlu sulh edicilere; çünkü onlar Allah oğulları çağırılacaklar.
10.
Ne mutlu salâh uğrunda eza çekmiş olanlara; çünkü göklerin melekûtu onlarındır.
11.
Benim uğruma insanlar size sitem edecekleri, eza eyliyecekleri, ve size karşı
yalan yere her türlü fenalığı söyliyecekleri zaman, size ne mutlu!
12.
Sevinin, ve meserretle coşun; çünkü göklerde karşılığınız büyüktür; çünkü
sizden önceki peygamberlere de böyle eza ettiler.
13.
Dünyanın tuzu sizsiniz; fakat tuz tatsız olmuşsa, o ne ile tuzlanır? Artık
dışarı atılıp insanların ayağı altında ezilmekten başka bir şeye yaramaz.
14.
Dünyanın ışığı sizsiniz. Dağ üzerindeki şehir gizlenemez.
15.
İnsanlar da ışık yakıp kile altına komazlar, ancak onu şamdana korlar; ve evde
bulunanların hepsini aydınlatır.
16.
Sizin ışığınız insanların önünde böyle parlasın da, sizin iyi işlerinizi
görsünler, ve göklerde olan Babanıza hamdetsinler.
17.
Sanmayın ki, ben şeriati yahut peygamberleri yıkmağa geldim; ben yıkmağa değil,
fakat tamam etmeğe geldim.
18.
Çünkü doğrusu size derim: Gök ve yer geçip gitmeden, her şey vaki oluncıya
kadar, şeriatten en küçük bir harf veya bir nokta bile yok olmıyacaktır.
19.
Bundan dolayı bu en küçük emirlerden birini kim bozar ve insanlara öylece
öğretirse, göklerin melekûtunda kendisine en küçük denilecektir; ve onları kim
yapar ve öğretirse, göklerin melekûtunda kendisine büyük denilecektir.
20.
Zira size derim ki, salâhınız yazıcılar ve Ferisilerinkinden ziyade olmazsa,
göklerin melekûtuna hiç girmiyeceksiniz.
21.
İşittiniz ki, eski zaman adamlarına denildi: “Katletmiyeceksin;” ve: “Kim
katlederse, hükme müstahak olacaktır.”*
22.
Fakat ben size derim: Kardeşine kızan her adam hükme müstahak olacaktır; ve
kardeşine: Raka*, derse, Millet meclisinin hükmüne müstahak olacaktır; ve kim:
Ahmak, derse, cehennem ateşine müstahak olacaktır.
23.
İmdi, takdimeni mezbahta arzederken, kardeşinin sana karşı bir şeyi olduğu
hatırına orada gelirse,
24.
takdimeni orada mezbahın önünde bırak, ve git, önce kardeşin ile barış, ve o
vakit gel, takdimeni arzet.
25.
Hasmınla yolda beraber iken onunla çabuk uyuş da, hasmın seni hâkime, hâkim de
seni memura vermesin, ve zindana atılmıyasın.
26.
Doğrusu sana derim: Son mangırı ödeyinciye kadar oradan çıkmazsın.
*
Çıkış 20:13; Tesniye 5:17.
*
Bir hakaret sözü.
27.
“Zina etmiyeceksin,”* denildiğini işittiniz.
28.
Fakat ben size derim: Bir kadına şehvetle bakan her adam zaten yüreğinde onunla
zina etmiştir.
29.
Ve eğer sağ gözün sürçmene sebep oluyorsa, onu çıkar, ve kendinden at; çünkü
senin için azandan birinin yok olması, bütün bedeninin cehenneme atılmasından
iyidir.
30.
Ve eğer sağ elin sürçmene sebep oluyorsa, onu kes, ve kendinden at; çünkü senin
için azandan birinin yok olması, bütün bedeninin cehenneme gitmesinden iyidir.
31.
Ve: “Kim karısını boşarsa, ona boş kâğıdını versin,”* denilmiştir.
32.
Fakat ben size derim ki, zinadan başka bir sebeple karısını boşıyan adam onu
zaniye eder; ve kim boşanmış kadınla evlenirse, zina eder.
*
Çıkış 20:14.
* Tesniye 24:1, 3.
33.
Ve yine, eski zaman adamlarına: “Yalan yere and etmiyeceksin, ve andlarını
Rabbe ödiyeceksin,”* denildiğini işittiniz.
34.
Fakat ben size derim: Hiç and etmeyin; ne gök üzerine, çünkü o Allahın
tahtıdır;
35.
ne yer üzerine, çünkü onun ayaklarının basamağıdır; ne de Yeruşalim üzerine,
çünkü o, büyük Kıralın şehridir.
36.
Başın üzerine de and etmiyeceksin; çünkü sen bir tek saçı ak yahut kara
edemezsin.
37.
Ancak sözünüz: Evet, evet; Hayır, hayır, olsun; bunlardan ziyadesi şerirdendir.
*
Levililer 19:12; Sayılar 30:2; Tesniye
23:21.
38.
“Göz yerine göz, diş yerine diş,”* denildiğini işittiniz.
39.
Fakat ben size derim: Kötüye karşı koma; ve senin sağ yanağına kim vurursa, ona
ötekini de çevir.
40.
Ve eğer biri seninle mahkemeye gidip senin gömleğini almak isterse, ona abanı
da bırak.
41.
Ve kim seni bir mil gitmeğe zorlarsa, onunla iki mil git.
42.
Senden diliyene ver, senden ödünç istiyenden yüz çevirme.
*
Çıkış 21:24; Levililer 24:20; Tesniye
19:21.
43.
“Sen komşunu sevecek”* ve düşmanından nefret edeceksin, denildiğini işittiniz.
44.
Fakat ben size derim: Düşmanlarınızı sevin, ve size eza edenler için dua edin
ki,
45.
siz göklerde olan Babanızın oğulları olasınız; zira o, güneşini kötülerin ve
iyilerin üzerine doğdurur; ve salih olanlar ile olmıyanların üzerine yağmur
yağdırır.
46.
Çünkü eğer sizi sevenleri severseniz, ne karşılığınız olur? Vergi mültezimleri*
de öyle yapmıyorlar mı?
47.
Ve yalnız kardeşlerinizi selâmlarsanız, fazla ne yapmış olursunuz? Putperestler
de öyle yapmıyorlar mı?
48.
Bundan dolayı, semavî Babanız kâmil olduğu gibi, siz de kâmil olun.
*Levililer
19:18.
*Ecnebi
hâkimler olan Romalılar için vergi toplıyan Yahudiler.